Şişmanlamanın İki Evresi ve Biber Hapı
“İnsanlar neden şişmanlıyor” sorusuna
Biber Hapı kullanıcılarının yanıt arayışı bir yana, ilk yapmamız gereken şişmanlamanın iki evresi arasındaki farklılığı saptamaktır. Birinci evre: Enerji girdi-çıktılarını dengeleyen mekanizmaların görevlerini yapmamaya başlaması ile doğal ağırlığın süreklilik gösterir şekilde üzerine çıkılması. Bu durumun önüne
Biber Hapı ile geçilebilir. Şişmanlamanın başlaması. İkinci evre: Doğal ağırlığının üzerine çıkmış bireyde, kilo artışının devam etmesi. Şişmanlamanın devam etmesi. Bu gibi durumların da önünü
Biber hapı kolaylıkla alabilir. Bu iki evre arasındaki farkın, kilo artışının bu iki evredeki farklı mekanizmalarının anlaşılması çok önemlidir. Eğer bu çabayı göstermezsek, diyetçi dayatmacı zihniyetin eksik ve hatalı mantık süreçleri ile ürettiği açıklamalarına sıkışıp kalırız. Patolojinin yerleşmiş olduğu, yani enerji terazisi dengeleme mekanizmalarının görevlerini yerine getirmediği bireyleri gözlemleyen bu zihniyet, bu kişilerdeki her denetim kaybını, denetim kaybı durumunu şişmanlamanın nedenleri arasında gösterme kolaylığındadır. Meksika biberi’ nin kuvvetli ekstresi ile kilolardan kurtulmak hiç zor değildir aslında.
Diyetçi dayatmacı zihniyet, gözlemlerini şişmanlamanın devam etmesi evresinde yapmakta, böylece de neden sonuç ilişkilerini tersine çevirerek, kıtlığa karşı savunma programını devreye sokmuş olan organizmanın, ağırlık artışını engellemekten ziyade, stoklarını artırabilme arayışı ile bireyin direncini kırıp, onu ihtiyaçlarının ötesinde ye-meye ittiği durumları şişmanlamanın sorumlu etmenleri olarak işaret etmektedir. Oysa aşırı ve üzücü dyetlere hiç gerek yoktur. Çünkü Kırmızı Biber Kapsülü vardır.
Örnek vermek istersek, diyetçi dayatmacı zihniyet:
* Hızlı yiyenler şişmanlıyor, demektedir.
Halbuki, şişmanlamakta olanların, ağırlık dengeleme yeteneklerini kullanamaz durumda olanların bazıları, hızlı yemek yiyerek kilolarını artırmaktadır.
* Yüksek enerji içeren besinlerle beslenenler şişmanlıyor, demektedir.
Halbuki, kıtlığa karşı savunma programını devreye sokmuş olan organizmaları, stoklarını artırabilmek için bazı bireyleri, birimde enerji değeri yüksek besinlere yöneltmektedir.
* Kahvaltıyı atlayanlar şişmanlıyor, demektedir.
Halbuki, daha az yiyebilmek ve zayıflayabilmek için kahvaltıyı, ya da öğünleri atlayanların bazıları, daha sonra denetimi kaybederek daha da fazla yemektedirler.
Yukarıda verdiğimiz örnekleri, doğal beslenme sürecini devam ettiren bireylere uyguladığımızda, saptadığımız sonuçlar, hiç de diyetçilerin söyledikleri ile uyuşmamaktadır